![](https://1.bp.blogspot.com/-g7BdirooleY/XEXcJs_rgZI/AAAAAAAAAjA/AC_6BlHXqyU-XmusxsgwSIBgsoPJWwhBACK4BGAYYCw/s640/brain-minimalism.jpg)
Selam vererek bir giriş yapalım. Selam olsun güzel insanlar.. Bu yazıda size 2 TedX konuşması ve okuduğum 2 kitapla birlikte toplam 4 kaynağı harmanlayarak bir içerik hazırlamaya çalıştım. Konumuz "BEYİN". Hayat hikayemizin gizli öznesine "Merhaba" diyeceğiz bu yazıda. Edindiğim bilgilere göre, bir çoğumuz onu tanımıyoruz bile. Ve onu tanımadığımız her gün, o kendi hikayesini yazmaya devam ediyor. O kadar karmaşık bir yapıya sahip ki; beynimizdeki sinir bağlantıları, gökteki yıldızlardan dahi daha fazla. Onu gerçekten çok iyi bir şekilde korumamız gerekiyor. Fakat bu koruma meselesi tamamen fiziksel olarak değil. Zaten oldukça sert bi kafatası zırhının içinde saklanıyor. Araştırmacılar, onu nasıl korumamız gerektiğini araştırırken beynin bir özelliğini keşfetmişler. İnanılmaz derecede esnek bir yapıya sahip ve davranışlarımıza göre, çevrenin üzerimizde bıraktığı etkiye göre, tercih ettiklerimize veya etmediklerimize göre şekil değiştirebiliyor.
Yani şu an beyin hakkında bildiğimiz en önemli şey; "Nefes kesici bir hızla, değişebilir olduğu..."
İşin iyi tarafı ise beynin bu esnekliğinin aslında çoğu payının da bize bağlı olması. Onu genç tutmak ve yaşlandırmak tamamen bizim elimizde. Beyin ne kadar genç ve dinamikse o kadar iyi çalışıyor ve ne kadar iyi çalışıyorsa o kadar yeniliğe açık ve yaratıcı oluyor.
Beynin esnek davranması ve dinamik olmasının yaşa bağlı olmaması ise her daim onunla işbirliği içinde olabilmemizin kanıtı adeta. Çünkü yapılan araştırmalara göre; yaşam tarzında olumlu değişiklik yapan insanların beyinleri fizyolojik olarak değişiyor ve beyin, üstündeki çukurlardan kurtularak daha oval bi yapıya sahip oluyor. Üstelik beyin sadece yaptıklarımızla değil, aynı zamanda yapmadıklarımız sayesinde de şekil değiştiriyor. Bu yüzden her hangi bi konuda karar vermeden önce bunun iyi tahlil edilmesi gerekiyor. Çünkü tüm davranışlarımız ve tutumlarımız, kafamızın içindeki bu yumuşak organı etkiliyor. Karşılaştığımız ve deneyimlediğimiz her şeyin bu yapıyı değiştirdiğini anlamamız gerek ! Ve unutmayalım ki beynimiz aynı zamanda bizim çevremiz tarafından da şekillendiriliyor. İnsan hayatta muhattap olduğu insanları bu yüzden özenle seçmeli. Şu sözü unutmamamız gerekiyor bana göre; "Eğer kendini bir konuda yetersiz hissediyorsan, çevrene bak. Çünkü insan, sürekli vakit geçirdiği 5 kişinin ortalamasıdır..."
İş her defasında dönüp dolaşıp topluma geliyor. Toplum toplum toplum... Fakat çağın en ilginç ve garip topluluklarıyla yaşadığımız da aşikar. Sağımız, solumuz, her tarafımız bambaşka insanlarla dolu. Günümüzde artık insana ve düşünceye verilen önem çok az ve giderekte azalıyor. Çoğu insan, toplumun ona dayattığı tarzda düşünmeye ve yaşamaya başlamış durumda. Sürekli zihinlerimizde kaygı ve korku mevcut. Bu da bizi toplumun baskısı altında ezilmeye zorluyor. Fakat biz bunu kabul ettikçe çevremizdeki insanlara da kabul ettirmeye başlıyoruz ve maalesef zamanla tek tip düşünceye sahip insan toplulukları ortaya çıkıyor. Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olmaya çalışan insanların olduğu bir çağda, oluşan bu topluluğun; para, kariyer, statü, kibir, nefsani tüm putlar ve duygular, bu topluluğun altında kalan insanlara binerek "Toplum Baskısı" dediğimiz "El Ne Der ?" putunu oluşturuyor. Lakin tüm bunları bir kenara bırakıp, kendi kararlarımızı verebilmenin, kendi rotamızı çizmenin ve ruhumuzu bu baskılardan azad etmenin bir yolu var. "DÜŞÜNMEK..."
![](https://1.bp.blogspot.com/-67XcoB0avdU/XEX-65ZKSiI/AAAAAAAAAjk/APgrbE4sgHEXsPTTTViDCLwoWD2HhoXjwCK4BGAYYCw/s400/Brain%2BWallpaper.jpg)
Evet güzel insan.
- Çevremize ve vakit geçirdiğimiz insanları seçmek hakkında özen göstermek
- Yaptığımız işi iyi yapmak için çok defa tekrar ederek yapmak
- Sosyal ilişkilerde ve pozitif bağlarda bulunmak
- Düşünmekten vazgeçmemek ve
- Şükretmek, benim kağıda yazıp cebime koyduğum 5 çeşit yemiş oldu.
"Ya siz sayın izleyici. Yaşam sahnesinde size biçilmiş rolü oynayan bir oyuncu olmadığınızı söyleyebilir misiniz bana ?"
Bu sahnenin hakkını verebilmek dileklerimle. Umarım bu yazıdan sonra bir çoğumuz farklı bir beyinle ayrılırız bu blogtan...
Blog yazımı sonuna kadar okuyan tüm arkadaşlara teşekkür ederim. Abone olarak mail bildirimi almak isteyen yukarıda bulunan "Abone Ol" kısmından abone olabilirler.
Yusuf Cihan YEL
Tebrikler. İstifade ettiğim bir yazı oldu, düşünüyorum o halde varım
YanıtlaSilÇok güzel tespitlere değinmişsin. Yazıların ve başarılarının devamını diliyorum.
YanıtlaSilEmrullah TURAN
SilÇok teşekkür ederim Emrullah abi. Beğendiğin için çok mutlu oldum
Sil